Birol BOZKURT
Enerjisa Üretim ve Kontrolmatik Teknoloji, depolamalı rüzgar güç projelerinde güçlerini birleştiriyor. Bu kapsamda iki şirket yenilenebilir güç alanında hayata geçirmeyi planladıkları projeler için Mutabakat Mukavelesi imzaladı. Enerjisa Üretim Genel Merkezi’nde düzenlenen imza merasimine Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Kontrolmatik Teknoloji İdare Konseyi Lideri Sami Aslanhan ve ilgili şirketlerin üst seviye yöneticileri katıldı.
Mutabakat Mukavelesi kapsamında, Enerjisa Üretim’in portföyünde yer alan ve gelecekte yer alması olası tüm depolamalı rüzgar güç santrallerinin elektrifikasyon, trafo merkezi ve güç depolama sistemleri kurulumlarını Kontrolmatik Teknoloji anahtar teslim gerçekleştirecek. Kontrolmatik Teknoloji iştiraklerinden Progresiva Güç Yatırımları’nın Tekirdağ’da kurulacak 250 MW’lık Rüzgar Güç Santrali ve 1.000 MWh’lık Güç Depolama Tesisi projelerinde ise Enerjisa Üretim tahlil ortağı olacak.
Enerjisa Üretim’in dijital oluşumu Hollanda merkezli Senkron Energy Digital Services ise projenin dijital tahlil ortağı olarak konumlanacak. Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl ve Kontrolmatik Teknoloji İdare Konseyi Lideri Sami Aslanhan’la, iş birliği süreci, finansman kaynakları, teknoloji seçimleri, dijitalleşme çalışmaları ve güç bölümünün geleceğini konuştuk. Bu iş birliğinin, hem Türkiye’nin güç bağımlılığını azaltmak, hem de etraf dostu bir güç üretimi sağlamak açısından büyük kıymet taşıdığını söyleyen İhsan Erbil Bayçöl, ”1 milyar doların üzerinde büyüklüğe sahip bir projeden bahsediyoruz.
Enerjisa Üretim’in güçlü olduğu taraf rüzgar santralleri tarafı. Elimizde şuanda YEKA 2 yatırımlarını yapıyoruz. Yalnızca santrali hayata geçirmek değil santrali dijital işletebilmekte değerli. Biz o tarafa da yatırım yapıyoruz. Kim nerede güçlü ve nerede katma bedel sağlayabilir onu listeledik. Örneğin Kontrolmatik’in 250 MW’lık rüzgar projesinin hayata geçirilmesinde Enerjisa Üreitm olarak katma bedel sağlayacağız” dedi.
“CDS’ler düştükçe yurt dışı finansman şartları iyileşti”
Regülasyonlardan kaynaklı yasal süreçlerin bölümü zorladığını söyleyen Sami Aslanhan, “Finansman konusu da Türkiye’nin yenilenebilir güç yatırımlarında geride kalmasının bir öteki sebebi. Türkiye’de nakdî sıkılığın olduğu vakitlerden geçiyoruz. Dolaysıyla krediye erişmek biraz daha güç. Yurt dışında ise Türkiye’nin CDS’i yüksekken daha zorlayıcı finansal şartlar varken CDS’lerin düşmeye başlamasıyla yurt dışından finansman sağlamak daha kolay hale geldi.
Biz de depolama yatırımımızın finansmanını Çin’den sağladık. Muhtemelen rüzgar tribünü tarafında da Çin bir adım daha önde. Onda da rekabetçi bir finansman şartları olacağını söyleyebiliriz. Şayet güç yatırımlarında müsaadeler ve ruhsatlama süreçleri tek bir yerden denetim edilerek efektif bir süreç olursa Türkiye yenilenebilir güçte kıymetli bir atılım yapabilir, önemli bir potansiyelimiz var. Bu pürüzler aşılırsa şu anki kapasitemizin iki katına çıkacağımızı düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
“Yatırım süreçlerini hızlanmalı”
Yenilenebilir güç alanında yatırımların hızlanması için hem finansman şartlarının düzelmesi hem de regülasyonların yapılması gerektiğini söyleyen İhsan Erbil Bayçöl, “Ulusal Güç Planına nazaran her sene bin 500 MW rüzgar, 3 bin MW’lık güneş güç kapasitesini şebekeye ekleme amacı var. Geçen sene maalesef 300-400 MW rüzgar eklenebildi. Bakanlıklar ile temas halindeyiz, müsaade süreçlerinin baştan aşağı masaya yatırıldığını düşünüyoruz. Finansman tarafında ise CDS’lerin daha âlâ bir yere gidiyor olması ve enflasyonun dizginlenmesi, yatırımların önünü açacak bir öge olur diye düşünüyorum” diye konuştu.
