Ermut, ithalatı azaltmak ve stratejik yatırımlara katkı sağlamak için Petrokimya Projesi sürecine TVF’nin dahil olduğunu tabir ederek, “Projeye hem finansmanı hem de firma tecrübesiyle katkı sağlayacak, büyük ihtimal yabancı ortakla hareket edilmesi noktasında görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bilhassa bizim üzere muadil varlık fonlarının şirketleri ve yeniden bu hususlardaki uzman ülkelerin ve ham husus avantajına sahip ülkelerin ilgili şirketleriyle görüşüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Proje için kıymetli bir kavşaktayız”
Bu projeyi milletlerarası doğrudan yatırımlar açısından fırsat olarak kullanılıp, Türkiye’nin kıymetli muhtaçlığının giderilmesinde de adım atacaklarını lisana getiren Ermut, “Şu anda projenin şekillenme aşamasında değerli bir kavşaktayız” dedi. Sermaye artışının neden yapıldığına ait soruya Ermut, “Bankaların piyasalardaki dalgalanmalar karşısında daha güçlü hale gelmesi maksadıyla yaklaşık 111,7 milyar lira ek güçlendirme yapıldı. Pandemi ve sonrası tesirlerin bankacılık sistemini ve genel itibariyle finansal sistemi zorladığı bir periyot olduğu için risk oluşmaması ismine TVF de üzerine düşen vazifesi yaptı. Sermaye artışı sonrası kaynakların nasıl kullandığıyla ilgili TVF kamu bankalarının kredi verme siyasetlerine müdahale etmemektedir” şeklinde yanıt verdi.
Çaykur’a danışmanlık desteği
Salim Arda Ermut, Kamu İktisadi Teşebbüslerin (KİT) kamu faydasını öncelediğini belirtti. Ermut, “Bu durum da kelam konusu birtakım kurumların statüsünden kaynaklanmakta olup vakit zaman ziyan açıklamalarına yol açmaktadır. Bununla birlikte bunda TVF’ye periyoduyla ilgili bir sebep sonuç münasebeti yoktur” diye konuştu. Çaykur’a verdikleri katkılara ait değerlendirmelerde bulunan Ermut, Çaykur’a karlılık oranlarının arttırılmasına ait danışmanlık dayanağı sağladıklarının altını çizdi. Ermut, “Yeni bir yatırım var mesela. Onun fizibilitesini yeniden birlikte yaptık. Hasebiyle mümkün olduğu kadar katkımızı vermeye çalışıyoruz” halinde konuştu.
