IMF, 28-29 Şubat’ta Brezilya’nın Sao Paulo kentinde düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Liderleri Toplantısı öncesi “G20 Müşahede Notu” raporunu yayımladı.
Raporda, global iktisadın “yumuşak iniş” yolunda göründüğü lakin aktivite ve büyüme beklentilerinin zayıf kalmaya devam ettiği aktarıldı.
Para siyasetinin 2024’te bir ölçü gevşemesinin beklendiğine değinilen raporda, lakin orta vadeli büyüme beklentilerinin zayıf kalmaya devam ettiği, bunun zayıf üretkenlik artışı, yaşlanma, jeoekonomik ayrışma ve iklim kırılganlıkları üzere zorlukları yansıttığı bildirildi.
Raporda, yüksek ve artan kamu borcu düzeyleri nedeniyle, kamu finansman şartlarının orta vadede şiddetli olmaya devam etmesiyle mali sürdürülebilirliğin de test edildiği lisana getirildi.
İklim kırılganlıkları global büyüme üzerinde de baskı oluşturuyor
Orta vadede, zayıf büyüme beklentilerinin tıpkı vakitte korumacılığa başvurma riskini de artırdığı belirtilen raporda, bunun da halihazırda ticareti ve finansal entegrasyonu engelleyen jeoekonomik ayrışmanın oluşturduğu tehdidi artırdığı aktarıldı.
Raporda, iklim kırılganlıklarının orta vadeli global büyüme beklentileri üzerinde baskı oluşturduğu vurgulanarak, globalleşmenin suratı yavaşlamış olsa da dijital hizmet ticareti ve yapay zeka dahil olmak üzere büyüme fırsatlarının yanlışsız formda değerlendirildiği takdirde varlığını koruduğu tabir edildi.
G-20 siyaset yapıcıları eforlarını hızlandırmalı
Raporda, maliye ve para siyasetinin uygun kombinasyonun, borç, fiyat ve finansal istikrarın sağlanmasında kritik kıymete sahip olacağı vurgulandı.
Küresel zorlukların üstesinden gelinmesi ve global fırsatlardan yararlanılması için çok taraflı hareketlere muhtaçlık olduğu belirtilen raporda, “G-20 siyaset yapıcıları, iklim değişikliği tehdidini hafifletme, iklim dönüşümünü destekleme ve Afrika’nın büyüme potansiyelini ortaya çıkarmaya yardımcı olma eforlarını hızlandırmalı” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, bilhassa çarpık ticaret siyasetlerinden kaçınarak ayrışmayı yönetmek ve milletlerarası para sisteminin dayanıklılığını güçlendirmek için işbirliğinin gerekli olduğu vurgulanarak, G-20’nin yapay zekanın benimsenmesinden sağlanan yararlardan tam olarak yararlanılırken risklerin en aza indirilmesinin sağlanmasında da değerli bir rolü olduğu kaydedildi.
“Yapay zeka üretkenliği artırma vaadi taşıyor”
IMF Lideri Kristalina Georgieva ise rapora ait kaleme aldığı “G20, Dünya İktisadının Son Zamanlardaki Dayanıklılığından Nasıl Yararlanabilir?” başlıklı blog yazısında, yapay zeka üzere trendlerin üretkenliği artırma ve büyüme beklentilerini düzgünleştirme vaadi taşıdığını aktardı.
Ülkeler ticaret ve sermaye akışlarını değiştirdikçe jeoekonomik ayrışmanın derinleştiğini belirten Georgieva, iklim risklerinin de arttığını ve ziraî üretkenlikten ulaşımın güvenilirliğine, sigortanın mevcudiyeti ve maliyetine kadar ekonomik performansı şimdiden etkilediğini söz etti.
Georgieva, “Gelecek yıllarda, jeoekonomik ayrışmayı yönetmek ve ticareti tekrar canlandırmak, eşitsizliği genişletmeden yapay zekanın potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak, borç darboğazlarını önlemek ve iklim değişikliğine karşılık vermek için global işbirliği gerekli olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca Georgieva, çekirdek enflasyonun birçok ülkede yüksek kalması ve enflasyona yönelik üst taraflı risklerin devam etmesi nedeniyle, siyaset yapıcıların enflasyonun temelindeki gelişmeleri dikkatle izlemesi, çok erken yahut çok süratli gevşemeden kaçınması gerektiğini belirterek, lakin enflasyonun açıkça gayeye gerçek ilerlediği durumlarda ise ülkelerin faiz oranlarının çok uzun müddet yüksek tutulmamasının sağlaması gerektiğini kaydetti.
